02 MAYIS 2024
BIST 100 10.045,74 % -0,37
DOLAR 32,406 % -0,23
EURO 34,812 % 0,02
ALTIN GR. 2.410,87 % -0,49
BRENT 84,000 % 0,65
BTC 57.461,47 % 0,30
Yazı Giriş: 16.04.2021 - 09:41 | Son Güncelleme: 16.06.2021 - 09:44

Girişimcilik ve Kadın


Dünya hızla değişip dönüşüyor. Dünya böylesine evrilirken biz kadınların da bu süreçte yer almamız gitgide daha da anlamlanmaktadır.

Eğer geleceği şekillendirmek istiyorsak; gelişmeye yön verebilme konusunda farkındalık yaratmaya bugünden başlamamız ve bunu önceliğimiz olarak belirlemiş olmamız gerekmektedir.

Özellikle pandemi ile beraber günümüzün ekonomik dönüşüm sürecinde insanlar, bir yandan toplumsal değer yaratmak bir yandan da gelecekte etkin yer almak adına hızla değişen yaşamı ve çalışma koşullarını yakından takip etmek zorundalar. Özellikle bu nedenle tüm sosyal ve ekonomik kaynaklarımızı birlikte değerlendirerek hareket etmek zorundayız. Artık yer aldığımız yeni dünya düzeninde başarının ve rekabet gücünün sırrının dijitalleşme, inovasyon ve doğru yeteneklere yatırım yapmaktan geçtiğini biliyoruz. Bizim gibi yönderlerin görevi de toplumu bilgi, üretim ve etkinliklerle teşvik etmek hatta rol modelleri keşfedip onları öne çıkarmak olmalıdır.

TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2020 sonuçlarına göre Türkiye nüfusu 83 milyon 614 bin 362 kişi oldu. Erkek nüfus 41 milyon 915 bin 985, kadın nüfus ise 41 milyon 698 bin 377 kişi olarak tespit edildi. Diğer bir ifadeyle toplam nüfusun %50,1'ini erkekler, %49,9'unu ise kadınlar oluşturdu.

Kadınlar toplumun yarısını oluştururken, iş gücüne katılım oranında gayretleri de göz önüne alınınca, özellikle gençlerin ve kadınların katkısının geleceği yaratmada baş rol oynadığı gerçeği önem kazanmakta.

KOSGEB Bölge yetkililerinden aldığım bilgiler doğrultusunda kadın girişimcilere  Mersin ve Adana (TR62 bölgesi) toplamında yılda yaklaşık 12.000.000 TL tutarında destek verdiklerini ve %46-50 civarında da kadın girişimci başvurusu olduğunu dile getirdiler. Ancak bu desteği alanların çoğunun geleneksel sektör girişimcileri olduğu, maalesef orta ve ileri teknoloji girişimciliğinin başvurularının az olduğunu da belirttiler.

Dünya da kalkınmanın gerçekleştiği örnek ülkeler; insan odaklı, bilime dayalı, yenilikçilik ekonomisiyle hareket eden, teknoloji, üretim, yatırımlar ve ticari eğilimlerle, girişimci ruha ve vizyona sahip kadınların, söz ve görev aldığı toplumsal dönüşüm yerleri olmuşlardır.

Kadınların, yeni pazara artı değer katan fikirleri, girişimleriyle geleceğe yön verebileceği, inovatif hizmet ve ürün geliştirme metoduyla katkı sunabileceği, iz bırakabileceği ve ülkenin tüm kaynaklarını harekete geçirmek konusunda önemli görevler üstleneceğine eminim.

Bu girişimler, konvansiyonel sistemi yıkıcı bir inovasyon ile olumlu sonuçlara dönüşecek. Katma değeri yüksek marka ürünler ortaya koyarak, ihracat temelli stratejik faaliyetleri neticesiyle ülkeye döviz girdisi sağlayacaktır.

Bu nedenledir ki! Kadın emeğinin görünür kılınması, inovatif iş fikirlerinin kimlik kazanmasıyla mümkündür; dolayısıyla bu girişimlerin pazarlanması ve hedef kitlesi tarafından kabul görmesi için markalaşma büyük bir öneme sahiptir.

Özellikle son zamanlarda girişim denildiğinde start-up çokça duyduğumuz bir kavram oldu. Start-Up bir silikon vadisi girişimcisi olan Steve Blank tarafından 2003 yılında “tekrarlanabilir ve ölçeklenebilir bir iş modeli bulmak için tasarlanan bir yapı” olarak açıklanmış bir kavramdır. Yani hedef kitlenin bir ihtiyacını giderecek, onların bir sorununu çözecek veya onlara yepyeni bir ihtiyaç tanımlayacak, sürdürülebilir ürün ve hizmetler sunan hızlı büyüme içeriğiyle tasarlanmış girişimlerdir diyebiliriz.

Dolayısıyla girişimcilik sistemiyle birlikte sektörlerde kadın emeği, geleneksel yöntemleri kullanan, ücretsiz aile işçisi profilinden çıkmış; nitelikli, teknoloji tabanlı üretim yapan etkin kadınları ifade eder hale gelmiştir.

Biz yönderler yetenekli beyinleri sahaya kazandırma konusunda emin adımlarla ilerlediğimiz gibi kadın emeğinin fırsat eşitliği yaratarak girişimcilik eko sisteminin önemini vurgulayan projelerin yapılmasına destek olmamız gerekmektedir. Bu anlamda fikri mimarı olduğum ve yönettiğim Hasat adlı Kadın start-up yarışması ile yatırımcıyla buluşturulan ve Ar-Ge çalışmasıyla ticari aksiyon alabilecek projeler ödüllendirilmiştir.

Global iş dünyası, kadınların sosyal hayatta demokratik, uygar bir toplumun en temel parçası olduğu kadar güçlü potansiyeliyle ekonomik sistemin güvencesi olduğunuda fark etti.

Gelecek, kadın girişimcilere yatırım yapan, kadın kimliğine saygı duyan markalar tarafından şekillenecek.


YORUMLAR

Girişimcilik ve Kadın
yazısına yorum yapın
1 YORUM

Pınar Turgut Aksoy

Tebrikler 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻yine bir kadın olarak destek, güç ve motivasyon hissettim yazınız sayesinde 👍🏻🌺teşekkürler