19 MART 2024
BIST 100 8.727,61 % 0,11
DOLAR 32,336 % 0,17
EURO 35,148 % -0,10
ALTIN GR. 2.240,72 % -0,13
BRENT 86,630 % 0,25
BTC 64.567,85 % -4,16
Yazı Giriş: 01.11.2021 - 19:06 | Son Güncelleme: 02.11.2021 - 13:11

İnovatif ve sürdürülebilir gıda girişimciliğinden insana yakışır adil bir dünyaya


Kadınının üreten, emek hâlini artık her yerde görmek mümkün. Bakıyorsunuz her projede kadın, her yenilikte kadın, özellikle gıdanın korunması konusunda dikkat çeken işler de ve yenilikçi çalışmalarda hep kadın eli, kadın emeği bulunuyor.

Geçtiğimiz aylar içerisinde birbirinden değerli konukları çevrim iç ağırlama şansını yakaladım. Toros Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen “Gastronomi, Beslenme  ve Gıda Teknolojileri” Ulusal Sempozyum panelinin, kolaylaştırıcısı olarak değerli bir görevi yerine getirdim. 

Panelin gündemiyse “İnovatif ve Sürdürülebilir Gıda Girişimciliği”  olarak seçilmişti. Dünyanın gıda güvenliği özellikle hastalığın bir kıta ya da birkaç ülke üzerinde aynı anda yaygın şekilde görülmesi yani büyük salgından sonra oldukça farklı önemde bir noktaya geldi.

Etkinliğin kendi alanlarının fark yaratan başarılara imza atmış fikir ve ürün girişimcilerinin oluşturduğu eko sistemden seçilmiş olması ve herkesin izleyebileceği bir biçimde açık olarak konuların aktarılmasından kaynaklı,  toplantıdan yeni bilgilerle ayrıldık. 

Üç değer yaratan iş insanı ile üç farklı konunun üç farklı açıdan konuşulduğu başarılı bir panel oldu. Açık oturumun en önemli özelliğiyse konuların ele alınış şekilleriydi. Derinlikli, değişim yaratmaya dönük ve kapsayıcı.

Kabul edilmeli ki kadın bakış açısının çok yönlülüğüyle değerlendirmede,  hedefe ulaşmada daha çevik ve nitelikli iş çıkarmasını sağlamış.

Meral Seçer, ulusal platforma taşıdığı kadın emeğinin, şehrimizdeki önemli temsilcisi. Mersinden Kadın Koop. Yönetim Kurulu Başkanı olarak kooperatif kültürünün birçok yönden destekleyerek gözden geçirilmesini sağladı. Diğer yanda Dilara Koçak  Mersinli ulusal bir ses.Beslenme ve diyet uzmanı, ayrıca sürdürülebilir yaşam aktivisti. Elif Edes Tapan ise çok yönlü bir şef. Bilgi, ilgi, birikim inanılmaz, birçok markanın da oluşmasına katkı sunmuş.  Ülkesinin geleceğini dert edinmiş, gıdanın gelişimine, yönetilmesine uğraş veren isimler. Şahane bir sohbet ve bilgi alış verişi olan panelde  öğrendiklerimiz katılımcıları ve pek tabii beni büyüledi. Geri dönüşümün önüne geçen yeni sistemlerden bahsedildi. Birlik, beraberlik, istihdam ve kaliteli iş gibi son derece önemli konular konuşuldu. Beni en çok geri dönütler etkiledi. Öyle güzel paylaşımlar yapıldı ki çevrim içi oturum motivasyon gücü tam da amaçlanan hassasiyetini yerine getirdi. Sempozyumada değinmek istiyorum orada ki bildirilerden, yoğun ilgiden, gastronominin ve gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğunun bunu içinde bilim dünyası ve eko sistemin diğer üyelerinin de yüksek farkındalıkla çalıştığını gördüm. 

Bu kıymetli deneyimi ve içeriğini paylaştıktan sonra gündemin dikkat çekmek istediğim diğer kısmına gelmek istiyorum. Yapılan iyi uygulamalı işlerin, çalışmaların temelinde hedefin belli olması gerektiği yatmaktadır. Bu nedenle etkin ve verimli sonuçlar için   Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını yön belirteci olarak kullanmamız gerekmektedir. Bu şekilde sistemli büyüme ihtiyaçların karşılanmasıyla doğru süreçleri başlatabiliriz. Maalesef belirtmeliyim ki Covid-19 krizinin Türkiye’de kadın istihdamındaki daralmayı arttırdığı da sevimsiz bir gerçektir. Bu konuda İş dünyasında ki etkin kurumların   gerçekleştirdiği anket çalışmasında  iktisadi karar birimlerinin  iş hacminde ve istihdamda daraldığını gözler önüne serdi. Bu durumun, kadın istihdamına negatif etkileri artırdığı gibi kadın çalışan oranı yüksek şirketlerin de iş hacimlerinin önemli ölçüde daraldığının tespit edildiği de belirtilmekte.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, hem iş dünyasında, hem de toplumun her kademesinde öncelikli gündem olarak, belirlenmesi gerektiğini savunan iş dünyası  platformu, bu doğrultuda, kadınların özellikle iş hayatında ki  yerini iyileştirerek, ekonomiye katılımlarını güçlendirerek kapsayıcı iş modellerini hayata geçirmenin önemini sürekli vurguluyor. Elbette ki bu düşünceye katılıyorum. Kadının layık olduğu temsile ulaşması için de dayanışmanın gelişmesi, üretimin idealize edilmesi  ve ekip ruhunun artması gerekliliğinin altını çizmek istiyorum.

Bu değişim dönüşümün popülist anlayışın dışında,  demokratik alanlarda dile getirilmesi gereklidir. Bu konuların gerçek değeri anlatılmazsa, taban bulması mümkün olamayarak, çoğunluk denilen bakış açısına kurban gidebilme riski taşımaktadır.

Bu nedenle; sosyal, ekonomik, özel ve tüzel yapılanmalar,  bilmelidir ki ancak demokrasinin uzlaşmacı rejimiyle, tüm hakların korunduğu ve denetlenmesi mümkün sistemle,  insana yakışır adil bir dünya söz konusu olabilecektir.


YORUMLAR

İnovatif ve sürdürülebilir gıda girişimciliğinden insana yakışır adil bir dünyaya
yazısına yorum yapın
2 YORUM

Deniz Keşli

Noktasına virgülüne kadar doğru olan şahane bir yazı. Emeklerinize sağlık. Dilerim bu farkındalığı hepimiz yakalırız.


Şükran Tuğcu

Kutluyorum