29 NİSAN 2024
BIST 100 9.915,62 % 2,05
DOLAR 32,532 % 0,29
EURO 34,911 % 0,49
ALTIN GR. 2.444,29 % 0,23
BRENT 87,930 % -0,31
BTC 63.218,19 % -1,13
Yazı Giriş: 07.02.2024 - 09:58 | Son Güncelleme: 07.02.2024 - 10:05

Duygunun duygusuzluğu


Bazen yaşamın zorlaştığı ve nefeslerin tutulduğu anlar vardır. İnsanoğlunun belki de en zorlu yaşam mücadelesi değil midir, bu zorlukların içinde yüzmüş olduğu anlar. Günümüzde geldiğimiz teknoloji, maalesef halen doğal felaketlere karşı insanoğlunun çaresizliğine henüz ilaç olamamıştır.

Özellikle dünyamıza baktığımızda insanoğlunun hırsları sonucunda yarattıklarının günümüzde zararlarını hepimiz yaşıyoruz. Bazen meydana gelen felaketin boyutu o kadar büyük olabiliyor ki, inanın insanlığınızı sorgulama derdine düşüyorsunuz.

Yeryüzünün en değerli canlısının düştüğü bu durum bazen toplumlar üzerinde büyük travmalara neden olabiliyor. “Coğrafya Kaderdir” sloganıyla çıktığımız yolda, dünya üzerinde bazı topraklarda olan doğal felaketlerin yıkımı, gerçekten duygularımızın zaman zaman duygusuzluğu ile bizleri karşı karşıya getirmektedir.

Peki, insan nasıl olurda duygu sarmalının içerisinde duygularını kaybeder. Yaşamın sürüklediği yol acaba bizleri, dik yokuşların zorlukları karşısında farklı yerlere mi sürüklüyor? Bu sürüklenme sonucunda aldığımız zararlarsa neden bizleri daha iyiye götüremiyor.

Ben insan oğlunun yeniden doğuşuna bağlıyorum tüm bu fragmanları, çünkü inanın doğayla baş edebilmek için seçtiğimiz metotların yanlışlıkları, kazanılan tecrübelerin yeniden doğuşla birlikte kaybedilişleri bizleri, istemediğimiz sonuçlara doğru sürüklüyor.

Belki de yaşamlarımızda bir kere oluşacak risklerin meydana gelişleri, hayatlarımızla birlikte insanlıklarında güçlü görünüp, güçsüzleşmesiyle sonuçlanıyor. Hepimizin yaşadığımız alanlarda meydana gelen doğal felaketlerde birbirimize tutunması gerekmektedir. Yaşanan acılar eğer insanlığımızın bir parçası olan duyguyu oluşturuyorsa, bizler bu duyguları sahiplenmeli ve duyguyu değerli hale getirebilme gücüne sahip olabilmeliyiz.

Yaşadığımız coğrafyalarının risk katsayılarını düşünerek planlamalar yapabilmeliyiz. Gelecek kuşaklarımıza doğru aktarımlar yapabilmenin en güzel yanı, tecrübelerimizi yaptıklarımızla aktarabilmektir. Eğer yaşadığımız alan güçlü ve duyguları olan insanlar tarafından oluşturulmuşsa, bizler çok daha güvenli bir şekilde yaşamlarımıza devam etme gücüne sahip olabileceğiz.

Aslında yaşamlarımızı zorlaştıran ve büyük travmalara yol açan da bizler değil miyiz? Bazen bilerek, isteyerek yaptığımız yanlışlar her daim bizleri daha büyük felaketlere de sürüklemektedir.

Yeri geldiğinde çok duygusal olduğumuzu belirttiğimiz bizler, zaman zaman yaptığımız vicdansızlıklar içerisinde hayatımıza devam ediyoruz. Öncelikle zihinlerimize bağlanmayı sağlayıp duygularımıza sahip çıkabilmeyi öğrenebilmeliyiz.

İç sesimizle ulaştığımız kendimiz yaşamımıza fayda sağlamaya başladığında, doğru duyguları seçmeye başlayacak ve duyguların gücünü de ortaya çıkaracaktır. Unutmamamız gereken en önemli konulardan biri olan “bizler iyi bir canlıyız” kavramı, bizi ileriye taşıyacak ve değerlerimizi öne çıkaracaktır.

Unutmayalım ki duygularımızın ortaya çıkardığı tüm iyi değerler bizleri insanlık yolunda ileriye taşıyacaktır. Bizler yaşanan krizlerde ve çaresiz kaldığımız doğal felaketlerde duygularımıza doğru tutunduğumuzda ve duygularımızı duygusuzlaştırmadığımızda inanın çok daha güçlü bir şekilde, yeni nesillere güzel olan insanlıkları teslim edebileceğiz.

Eğer ki gözyaşlarımızın üzerimizde travmalar yaratmasını istemiyorsak, güzel dünyamızın kavramlarına doğru bir şekilde sahiplenmeliyiz. Analitik düşünerek bilim insanlarının direktifleri doğrultusunda, oluşabilecek risklere karşı doğru dünyalarımızı kurabilmeliyiz. Burada en önemli hususunda doğru dünyaları oluştururken atacağımız adımlar olduğunu unutmamalıyız.

Yaşam çok uzun gibi görünen ama aslında göz açıp kapayıncaya kadar geçen anın bir özeti olduğuna göre, bizler insan olup her daim duygularımızın duygusuzluğuna izin vermeden yaşamlarımızı geleceğe taşıyacağız.

O zaman hep birlikte güzel ve kalbin olduğu duygulu güzel yarınlara…


YORUMLAR

Duygunun duygusuzluğu
yazısına yorum yapın
0 YORUM