Çalışkan, “Mersin, yaz sezonu ve Eylül ayında iyi bir sezon geçirdi ancak Mersin’in halen turizmden hak ettiği payı alamadığını düşünüyorum. Bunun için sürekliliği sağlamamız gerekiyor. Ekim ayı Mersin’de tatil yapmak için en uygun zaman. İstanbul’da yağmur yağarken, Mersin’de 35 derece sıcaklıkta denize girebiliyor. Yazlıkçılar ve günübirlik tatilciler döndü. Daha az kalabalık ve fiyat olarak daha uygun. Sakin, dingin bir tatil yapmanın tam zamanı olduğunu söyleyebiliriz. Bir diğer önemli konu ise diğer şehirlerde tatil beldelerine gidenler, yol ve yakıt masrafları derken bir hayli masraf yapıyorlar ancak Mersin’de tatil beldeleri merkeze çok yakın ve kısa bir sürede ulaşılabiliyor” dedi.

“Mersin inanç turizminde önemli kentler arasında”

Mersin’in, inanç ve tarih turizmi, doğal güzellikleri ve plajları bakımından Türkiye’nin en iyi 2-3 şehrinden biri olduğunu dile getiren Çalışkan inanç turizmi açısından Mersin’in önemli bir konumda olduğunu söyledi. Çalışkan, “Hıristiyanların önemli bir haç yeri olan St. Paulus'un doğduğu evin ve kutsal bir yer olan Eshab-ı Kehf'in mağarasının ve Tarsus'ta Şeyh Ali Semerkandi'nin türbesinin Gülnar yakınında bulunması, ilk kadın Azize Thekla'nın Silifke'de Meryemlik denilen dini bir alanda yaşamış olması, Mut Alahan Manastırı, İncil'in burada kaleme alınması, konsül toplantılarının buralarda yapılması gibi özellikleri nedeniyle, Hıristiyanlar ve Müslümanlar için çok sayıda dinsel amaçlı ziyaret yerleri bulunmaktadır. Bilinen klasik tanımını çoktan aşmış bulunan turizm, tarihi yerler görmenin de dışına taşırmak önemlidir. Kongre turizmi, yayla turizmi, kış turizmi, termal turizmi, üçüncü kuşak yaş turizmi ve inanç turizminin fonksiyonel ve kurumsal boyutta yapılması gündemdedir. Mersin ve çevresinde bu potansiyel fazlasıyla bulunmaktadır” diye konuştu.

“Tatilciler için en uygun dönem ekim ayı”

Yazlıkçıların ve günübirlik tatilcilerin okulların açılmasıyla birlikte evlerine dönmesinin ardından Mersin’de sakin, huzurlu ve dingin bir yapının olduğunu ifade eden Çalışkan, “Mersin; yaz sezonu ve Eylül ayında iyi bir sezon geçirdi ancak Mersin’in halen turizmden hak ettiği payı alamadığını düşünüyorum. Bunun için sürekliliği sağlamamız gerekiyor. Mesela Ekim ayı tatil yapmak isteyenlerin en çok tercih ettiği aylardan bir tanesi, nitekim diğer aylarda öyle. Çünkü bu aylar, yaz aylarına göre daha sakin, daha az kalabalık ve fiyat olarak daha uygun. Bir önemli konu ise diğer şehirlerde tatil beldelerine gidenler, yol ve yakıt masrafları derken bir hayli masraf yapıyorlar ancak Mersin’de tatil beldeleri merkeze çok yakın ve kısa bir sürede ulaşılabiliyor. Bundan dolayı eşsiz bir tatil yapmak isteyen ve Mersin tatil beldelerini rahatlıkla gezmek isteyen herkesi Ekim ayında huzurlu bir tatile bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“Yeteri kadar turizme yatırım yapılmıyor”

İklim gereği 12 ay turizme açık olan Mersin’de yeteri kadar turizme yatırım yapılmadığını vurgulayan Çalışkan, bundan dolayı Mersin’in hiçbir zaman hak ettiği yere gelemediğini söyledi. Turizme yapılacak iyi yatırımlarla birlikte Mersin’in de, Bodrum, Marmaris, Antalya gibi yerlerle yarışı duruma geleceğini belirten Çalışkan, “Doğal güzelliğe, eşsiz sahillere, sayısı bilinemeyecek kadar fazla tarihi yapıya sahip olan bir şehrin turizm açısında hak ettiği ilgiyi almaması bizleri üzüyor. Örneğin; Ekim ayı turistlerin en çok tercih ettiği ayların başında geliyor. Çünkü hava şartları, sakinlik, dinginlik açısından en uygun aylardan birindeyiz. Bunun yanı sıra, hem yakıt hem de otel masraflarından tasarruf edecekleri bir dönemde yer alıyor” ifadelerini kullandı.