01 MAYIS 2024
BIST 100 10.045,74 % -0,37
DOLAR 32,425 % 0,14
EURO 34,567 % -0,06
ALTIN GR. 2.385,96 % 0,24
BRENT 85,470 % -0,51
BTC 59.674,74 % -0,31
Haber Giriş: 13.09.2023 - 13:20 | Son Güncelleme: 13.09.2023 - 13:23

“Yalıtım için tüketicilere finansal teşvikler verilmeli”

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, Türkiye’nin enerjisinin yüzde 71’ini ithal ettiğini, doğalgazda ise bu oranın yüzde 99’a ulaştığını belirtti.

“Yalıtım için tüketicilere finansal teşvikler verilmeli”

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, Türkiye’nin enerjisinin yüzde 71’ini ithal ettiğini, doğalgazda ise bu oranın yüzde 99’a ulaştığını belirtti.

Ülkemizde binaların sadece yüzde 20’sinin yalıtımlı olduğunu kaydeden Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, binaların çatı, duvar döşemelerinde standartlara uygun CE işaretli ürünlerle doğru ısı yalıtımı yaptırılması ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanılarak; yazın serinlemek, kışın ısınma amaçlı enerji tüketiminin yarı yarıya azaltabileceğini, bu sayede cari açığın azaltılarak, enerji faturalarının düşürülebileceğini söyledi.

Türkiye’nin enerjisinin yüzde 71’ini ithal ettiğini, doğalgazda ise bu oranın yüzde 99’a ulaştığını anımsatan Eruslu, kullanılan toplam enerjinin yüzde 31’inin binalarda tüketildiğini, bu enerjinin yüzde 80’inin de kışın ısınma; yazın soğutma için kullanıldığını kaydetti. 2022’de enerji ithalatına yaklaşık 100 milyar dolar ödendiğini, binaların sadece yüzde 20’sinin yalıtımlı olmasından dolayı 100 milyar doların yaklaşık 12 milyar dolarının boşa harcandığını kaydeden Eruslu, yalıtımsız binalar sebebiyle enerjinin duvarlardan, camlardan, çatılardan ve döşemelerden havaya uçarak faturaların yükseldiğini bildirdi. Eruslu, enerji tasarrufunda önemli rol oynayan yalıtımla azalan enerji tüketiminin aynı zamanda hava kirliliğinin önlenmesine katkı sağlayıp çevreyi koruyacağını dile getirdi.

“Merdiven altı üretim verim almayı engelleyebiliyor”

Yalıtım sektöründe haksız rekabet koşulları dolayısıyla merdiven altı üretilen kalitesiz ve ucuz ürünlerin tüketiciyi yanılttığını, yaptırılan yalıtım uygulamalarından verim almayı engelleyebildiğini ifade eden Eruslu, tüketicilerin yalıtım malzemelerinin üzerindeki etiketlerde CE işareti olup olmadığına mutlaka bakmasını, ayrıca dış cephe ısı yalıtım sistemleri (mantolama) gibi piyasaya sistem olarak arz edilen ürünlerde TS EN 13499 veya TS EN 13500’e göre “G” veya ETAG 004’e göre CE belgelerini aramasını istedi. Eruslu, yalıtım malzemesi kullanan inşaat firmaları ve müteahhitlerin kullanılacak olan yalıtım malzemelerini uygulama öncesi İZODER kuruluşu olan TEBAR A.Ş.’ye göndererek performansını test ettirebileceklerini ve hatalı uygulamaların önüne geçilerek prestiji yüksek projelere imza atılabileceğini de vurguladı.

“Tüketicilere finansal teşvikler verilmeli”

Mevcut binaların tamamının yalıtılması için mevzuatların yenilenmesi ve bu alanda tüketicilere finansal teşviklerin verilmesi gerektiğine işaret eden Eruslu, Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’nde de tanımlandığı üzere; enerji limitlerinin ve U değerlerinin gelişmiş ülkeler seviyesine getirilmesini, ayrıca Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı TS 825’nin bir an önce revize edilmesini istedi.

“Enerji israfımız 3 ila 5 kat daha fazla”

Yeni inşa edilen binalarla ilgili pek çok yönetmelik ve mevzuat olduğunu ancak gelişmiş ülkelerin yine de gerisinde kalındığını aktaran Eruslu, “Bu ülkelerde binalarda enerji verimliliğine yönelik birçok adım atılarak enerji limitleri düşürülürken, ülkemizde halen 2008 yılında tanımlanmış enerji limitleri kullanılıyor. Avrupa Birliği’nde 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümü neredeyse sıfır enerjili olarak üretiliyor. 2020 yılının başından itibaren ise tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor. Birçok gelişmiş ülkede binalar, ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kilovat olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor ve inşa ediliyor. Ülkemizde ise halen bina enerji tüketimi 100-120 kilovat (birim metrekare/yıl) seviyesinde. Enerji israfımız gelişmiş ülkeler ile mukayese edildiğinde 3 ila 5 kat daha fazla.” diye konuştu.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 06 Mayıs 2022 tarihinde yayımlanan, “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması”na göre, konutlarda yalıtımsızlıktan dolayı ısınamamanın en çok karşılaşılan konut ve çevre problemi olarak öne çıktığını anımsatan Eruslu, bu noktada “Yalıtım Kredisi” gibi finansman çözümlerinin yaygınlaşması, Katma Değer Vergisi iadesi gibi teşviklerle yalıtım uygulamalarının genişlemesinin önemine işaret etti.

“Denetimler büyük önem taşıyor”

Yönetmeliklerin amacına ulaşmasının; tasarım aşamasında doğru ürün ve sistem seçiminden başlayıp, standarta uygun ürünlerin doğru şekilde uygulanması ve etkin denetim ile sağlanabileceğine dikkat çeken Eruslu, “İnşaat süreçlerinde olduğu gibi yalıtım uygulamalarının sağlıklı bir şekilde mevzuatlara uygun olarak hayata geçirilmesi noktasında yerinde yapılacak denetimler büyük önem taşıyor. Bu

noktadan hareketle Yapı Denetim Kuruluşlarının her tür yalıtım uygulamalarına yönelik denetim faaliyetlerini de büyük bir özenle yürütmeleri lazım.” ifadelerini kullandı.

“Isı yalıtımı maliyetleri 2-5 yıl arasında kendini amorti eder”

Dış cephede ısı yalıtımı maliyetinin, faturalardan sağlanan tasarrufla 2 ila 5 yılda kendini ödeyeceğini aktaran Eruslu, bugün yeni inşa edilen bir binada ısı yalıtımı uygulamalarının maliyetinin toplam bina maliyetinin yüzde 2 ila yüzde 3’üne tekabül ettiğini söyledi. Eruslu, şunları kaydetti:

“Tüketici olarak mevzuatlarımızın daha iyisini talep edebilir ve mevcut binalarımızda mevzuatlarımızın tanımladığı asgari kalınlıklardan çok daha kalın ısı yalıtımı yapabiliriz. Yalıtım kalınlıklarının, enerji verimliliğine etkisi çok fazla olsa da kalınlık artışının uygulama maliyetine olan etkisi oldukça azdır. Yalıtım kalınlığı arttıkça sağlanacak enerji verimliliği aynı oranda artar. Buna karşılık kalınlık artışının inşaat maliyetine etkisi oldukça azdır. Yalıtım kalınlığını iki katına çıkardığımızda toplam maliyet ikiye katlanmaz ama bu sayede ısıtma ve soğutmada tasarruf potansiyeli iki kat olur. Isı yalıtımı uygulamaları hem ilk yatırım hem işletme maliyetlerini düşürerek kendini kısa sürede geri öder, bina ömrü boyunca tasarruf sağlamaya devam eder.”


YORUMLAR

“Yalıtım için tüketicilere finansal teşvikler verilmeli”
haberine yorum yapın
0 YORUM