26 NİSAN 2024
BIST 100 9.915,62 % 2,05
DOLAR 32,478 % -0,03
EURO 34,749 % -0,64
ALTIN GR. 2.440,80 % 0,19
BRENT 88,620 % 0,60
BTC 63.479,78 % -2,02
Yazı Giriş: 30.01.2023 - 09:00 | Son Güncelleme: 30.01.2023 - 09:08

Enerji


Uluslararası ilişkilerin her an değişip dönüştüğü bir dönemden geçiyor, bu süreçte dünün dostlarının bugünün düşmanları olabildiğine tanıklık ediyoruz. Bu değişim ve dönüşümün merkezinde ise enerji kaynaklarına sahip ülkeler ile bu kaynaklara ihtiyaç duyan ülkeler arasındaki çekişmeler yer alıyor. Bu kaynakların kimin tarafından kontrol edileceği ve dünya piyasalarına nasıl sunulacağı sorusu, değişen şartlarda sürekli olarak yeniden yanıtlanıyor.

Enflasyonist baskılar, emtia fiyatlarındaki artışlarla beraber Ukrayna- Rusya Savaşı nedeniyle dünya genelinde enerji maliyetleri hızla yükseldi. Ülkeler biryandan kış koşullarında insanların ısınma sorununu çözmek için çaba sarf ederken enerji yoğun sektörlerini ise ayakta tutabilmek için uğraş veriyor.

Rusya’nın enerjiyi adeta bir silah olarak kullanması sonucunda Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülke, Rus petrol ve doğal gazının yerine alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklara yönelimini hızlandırdı. Nükleer enerjiden vazgeçme planları yapan Avrupa ülkelerinin birçoğu bu kararlarını gözden geçirme sürecinde.

Türkiye ise bu süreçte komşuları ile yürüttüğü siyasi ve ekonomik ilişkiler sayesinde avantajlı bir konuma geldi. Enerji arz güvenliği konusunda sorun yaşamayan ülkemiz, biryandan yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlarını hızlandırırken petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerini de yoğunlaştırdı. Doğal gazda depolama kapasitesini artırmaya yönelik ciddi adımlar atan Türkiye, diğer yandan Cumhuriyetimizin 100. Yılında Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesini devreye almayı planlıyor.  Şirketten yapılan açıklamalar, sürecin planlandığı gibi gittiği ve ilk ünitenin bu yıl içinde üretime geçeceği yönünde.

Dünyada en pahalı enerjinin bulunamayan enerji olduğu gerçeğinden hareket eden ülkeler için enerji arz güvenliği tekrar en önemli gündem haline geldi. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, doğal gaz, petrol ve kömür fiyatlarının yüksek olması ve bu seyrin devam edeceği beklentisi ile birlikte temiz enerji kullanımının özendirilmesi ve iklim değişikliği ile mücadele nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarının öne çıktığını söylüyor. 2025 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin kömürü geçeceğini, bu alanda en büyük payın güneşten geleceğini vurguluyor. Rüzgâr enerjisinde ise 5 yıl içinde kapasitenin ikiye katlanarak 1.600 gigavata ulaşacağını belirtiyor. Diğer bir temiz enerji kaynağı olan hidrojende ise 5 yıllık büyüme oranının bin kat artacağını ifade ediliyor. 

Türkiye büyüyor ve güçleniyor. Güçlü Türkiye için enerji arz güvenliği ve enerji ihtiyacının yerli ve milli imkanlarla karşılanması bu sürecin en önemli yapı taşı olacaktır.


YORUMLAR

Enerji
yazısına yorum yapın
0 YORUM