23 NİSAN 2024
BIST 100 9.645,02 % -0,50
DOLAR 32,565 % 0,16
EURO 34,882 % 0,63
ALTIN GR. 2.433,25 % 0,02
BRENT 88,400 % 2,29
BTC 66.749,22 % 0,31
Yazı Giriş: 31.05.2021 - 14:10 | Son Güncelleme: 31.05.2021 - 14:11

Organik tarımsal üretimi yaygınlaştırmalıyız


Organik tarım Türkiye’de en fazla Ege ve Akdeniz bölgelerinde yapılmaktadır. Bu bölgelerde ihracata yönelik sebze, meyve ve turunçgillerin üretimi yaygındır. Aslında gerekli koşullar sağlandıktan sonra Türkiye’nin her yerinde organik tarım yapılabilmektedir. Yeter ki üretim ve ihracat için gerekli koşullar sağlanabilsin.

Organik tarımın yapılabilmesinin en önemli koşulu toprak ile ilgilidir. Organik tarımın yapılacağı arazide ekim veya dikim yapılmadan en az iki yıl öncesine kadar kimyasal gübre, yabancı ot ilacı, fungusit, insektisit kullanılmaması ve bu kimyasalların toprakta kalıntısının olmaması gerekmektedir.

Organik gıda ürünlerinin dünya ticaretinde önemi artmaya başladıkça Avrupalı firmalar da ülkemizden organik tarım ürünleri talebini artırmaktadırlar. Talebin artmasıyla birlikte yabancı firma temsilcileri, sözleşmeli üretim modeline dayalı olarak, çiftçilerimize organik üretime yönlendirmekte ve konuda üretimin artmasının teşvik etmektedirler. Bu bağlam da öncelikli olarak geleneksel ihraç ürünümüz olan incir ve çekirdeksiz üzümün organik üretimi ile ilgili olarak Ege Bölgesinde üretime başlanmıştır. Daha sonra bu ürünlere fındık ve kayısı da eklenmiştir.

Türkiye’de organik ürünler ilk olarak büyük marketlerde satılmaya başlansa da şimdilerde sadece bu ürünlerin satıldığı dükkanların açılmaya başlandığını ve tüketimin hızla yaygınlaştığını görmekteyiz. Bu yaygınlaşmanın dinamiğini ise organik ürünleri satın alan tüketicilerin genel olarak gelir düzeyi yüksek, orta yaşın üzerinde, eğitimli ve sağlıklı yaşam konusunda duyarlı kişiler oluşturmaktadır.

Türkiye organik tarım konusunda geç başlamış ama hızlı yol almış olmakla birlikte dünya ticaretindeki payı hala çok düşük kalmaktadır. Son verilere göre organik ürün ihracatı yaptığımız ülke sayısı 20 civarında olup, bunların çoğunu AB’ye üye ülkeler oluşturmaktadır.  Bu da bizlere bu alanda daha yapılması gereken çok işin alınması gereken uzun bir yolun olduğunu göstermektedir.

Organik tarımla ilgili yaşanan genel sorunlar;

– Organik tarımın dünya pazarında yeni olması,
– Tüketicin bilincinin yeterince yaygınlaşmaması,
– Tanıtım eksikliği,
– Ürünlerin pahalılığı
– Pazarlama eksiklikleri
– Organik ürünlerin geliştirilmesine yönelik çiftçilere yeterli mali desteğin olmayışı
– Organik ürünlere karşı güvensizliğin olması
– Organik tarım konusunda kamu veya özel kuruluşlarca yürütülen Ar-Ge çalışmalarının yetersiz oluşu şeklinde sıralayabiliriz.

Bu sorunların ortadan kaldırabilmek için ise;

Organik üretimin geliştirilmesi için devletimizin ucuz girdi desteği, gelir desteği, kredi kolaylığı gibi mali destekleri artırmasına ihtiyaç var. Üreticiler arasında organik tarımın yaygınlaştırılması için pazar desteği, destekleme alımı, gelir desteği, uygun faizli kredi imkanları gibi enstrümanların devreye alınması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Yine Organik tarımın yapılmasına elverişli olan bölgelerde tarımın benimsenmesi ve geliştirilmesi için pilot proje uygulamalarına gidilmeli ve bunların sayısı da artırılmalıdır. Devlet, özel kuruluş ve sivil örgütlerin bu konuda ortak projeler gerçekleştirmesi sürecin hızlanması açısından son derece faydalı olacaktır. Bunun yanında ulusal ve uluslararası alanda pazarlamave tanıtım çalışmalarına özel destekler verilmesi de faydalı olacaktır. Bu, hem bu ürünlere yönelik güveni artıracak hem de ülkemizin katma değerli ürün ihracatına önemli bir katkı verecektir. Bu alanda bir diğer konu da Organik tarımla birlikte çevreyi kirletmeden üretilen gıda dışı organik ürünlerin (kozmetik, tekstil, ahşap, kağıt, boya, yöresel sanat ürünleri gibi) üretim ve ticaretini teşvik etmenin önemini de belirtmek isterim.

İnsanlar artık hiç olmadığı kadar yediği, içtiği ve giydiği ürünlerde, bu ürünlerin üretimi sırasında çevreye ne tür etkilerde bulunulduğuna ve karbon ayak izine dikkat ederek çevreye duyarlı ürünlere daha yüksek bedel ödemeyi kabul etmekteler. Bu ülkemiz için fırsat olarak değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Önümüze gelen bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek hem insanımızın sağlığını korumasına katkı sunabilir hem de yüksek katma değerli bu ürünleri dünya pazarlarına daha çok ihraç ederek ihracat gelirimizi de artırabileceğimizi vurgulamak isterim.


YORUMLAR

Organik tarımsal üretimi yaygınlaştırmalıyız
yazısına yorum yapın
0 YORUM