23 NİSAN 2024
BIST 100 9.645,02 % -0,50
DOLAR 32,591 % 0,24
EURO 34,724 % 0,18
ALTIN GR. 2.417,18 % -0,64
BRENT 86,600 % 0,21
BTC 66.593,83 % 0,08
Yazı Giriş: 31.05.2021 - 13:57 | Son Güncelleme: 31.05.2021 - 14:01

Kripto paranın hukuki niteliği ve uyuşmazlıkları


Daha önce pek duyulmamış ve kullanılmamış bir varlığın yatırım piyasasıyla birlikte gündelik hayata girmesi tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu yazımızda, kripto varlıkların Türkiye’de yasal mevzuat çerçevesinde değerlendirmesini yapacağız. Kripto para, blok zinciri (orijinal adıyla blockchain) teknolojisi kullanılarak dijital ortamda yaratılan ve sadece dijital ortamda kullanılabilen, herhangi bir devlet veya kuruma bağlı olmayan kendine özgü bir varlık türüdür. Kripto para ile dünya, sanal ve soyut nitelikte bir değer ile karşı karşıya kalmıştır. Bu konuda ülkemizde ve diğer devletlerde hukuksal alt yapı sınırlı olup ciddi ekonomik değere ulaşan bu varlık hakkında yeknesak veya birbirine benzeyen yasal düzenlemeler henüz mevcut değildir.

11 Ocak 2018 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan basın açıklamasında “Kripto paraların ülkemizde yasal bir dayanağı bulunmamaktadır ve bu kapsamda gerçekleştirilen işlemler herhangi bir resmi otoritenin güvencesi altında değildir.” ifadeleri ile yatırımcılar kripto para kullanımında dikkatli olmaları konusunda uyarılmıştır. Aynı basın açıklamasında müsteşarlık, kripto para kavramına ilişkin hukuki düzenlemelerin yapılması gerektiğini ve bu hususta çalışmalara başlayacaklarını duyurmuştur.  

Yatırımcılar ve kripto para kullanıcıları bu hususta gerekli düzenlemelerin yapılarak kripto varlıkların yasal mevzuat çerçevesinde devlet güvencesi altına alınmasını beklerken, 16 Nisan 2021 tarihinde Resmî Gazete ‘de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” yayımlanmıştır. İlgili yönetmeliğin amacı,

 Ödemelerde kripto varlıkların kullanılmaması (Yönetmelik 3. Madde),

Ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmaması (Yönetmelik 3. Madde),

Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir. (Yönetmelik 4. madde)

Yani sınırlı yasal düzenlemelerimizde kripto paraların ödeme aracı olarak kullanılmasına   izin verilmemektedir.

Ancak bu durum kripto paraların bir varlık/değer olmasını, gerçek ve tüzel kişilerin kripto para edinebilmesini engelleyen bir durum değildir. Bu sebeple de İcra ve İflas Kanunu kapsamında haczi mümkündür.  Nitekim emsal karar ile İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi tarafından menkul değer olarak kabul edildiği görülmüştür. İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'ne yapılan müracaatta alacaklı tarafından borçlunun Türkiye merkezli bir kripto para borsasındaki hesabına haciz işlemi uygulanması talep edilmiştir.  Talebi değerlendiren mahkeme, 5 Mart 2021'de borçlunun kripto paralarına haciz işlemi uygulanmasına yönelik karar almıştır. Söz konusu kripto para borsası da mahkeme kararına binaen borçlunun hesabına bloke koymuş ve borçlu yan, İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak Türkiye'deki kripto para borsalarının SPK mevzuatına tabi aracı kurum ya da BDDK mevzuatına tabi banka veya finans kuruluşu olarak adlandırılamayacağı için mevzuat yokluğundan haciz işleminin kaldırılmasını talep etmiştir. 19 Nisan 2021 tarihinde İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi borçlunun talebini “Her ne kadar davacı, kripto paraların haczedilmeyeceğini iddia ederek şikayetçi olmuş ise de bu tür paraların da emtia ve menkul kıymetler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bir çeşit dijital döviz veya sanal para olarak kabul edildiği, dolayısıyla haczedilebileceği” gerekçesiyle reddetmiştir. Türkiye’de kripto paralara ilişkin ilk hukuki işlem olan bu karar hiç şüphesiz başkaca hukuki uyuşmazlıklara emsal teşkil edecektir.

Burada izahı gereken bir diğer husus da kripto paranın doğrudan veya aracı kuruluşlarla satın alınması hakkındadır. Ülkemizde aracı kuruluşlar hakkında yasal düzenleme bulunmadığından asgari sermaye tutarı ve kurucularda aranacak şartlar olmaksızın herkes kripto para alım satımına aracılık edebilmektedir. Kripto para alım satımında ortada nesnel bir varlık bulunmadığından ve hesaplar kayıtlar vasıtasıyla tutulmakta olduğundan suiistimali açık bir durum oluşmaktadır. Nitekim basında da yer aldığı üzere kripto para alım satımına aracılık eden bazı firmalar tarafından birçok vatandaşımızın dolandırıldığı görülmektedir. Bu sebeple aracı kurumlar vasıtasıyla kripto para almak ve satmak isteyenlerin aracılık yapan yerli ve yabancı şirketlerin varlık, kredibilite, güvenlik yönlerinden detaylı bir araştırma yapmadan para yatırmamaları esas olandır.  Yani, ‘parana güvenme, ama güvenilir yere koy’ sözü bu duruma uygun olacaktır.

Yukarıdaki izahlarımızdan anlaşıldığı üzere kripto paralar hakkında hukuki düzenlemeler çok az ve sınırlıdır. Bu husus kripto para ticaretinde özgürlük yarattığı gibi büyük kar ve zarar kavramlarını beraberinde getirmektedir. Büyük maddi getirilerin varlığına rağmen finansal okur yazar olmadan, ulusal ve uluslararası gelişmeleri çok iyi takip etmeden hukuki alt yapısı bulunmayan kripto para piyasasında yatırım yapmak risklidir. Kripto paralar hakkında hukuki düzenlemeler oluşturuldukça bu varlığın hukuki durumu da netlik kazanacaktır. 


YORUMLAR

Kripto paranın hukuki niteliği ve uyuşmazlıkları
yazısına yorum yapın
0 YORUM