Kadın girişimcilere dair önemli bir rapor

Görünen o ki yerküre bize küstü. Yani doğa bize küstü . Dünya yaşayan bir organizma ve üzerinde yer alan insanlar maalesef doğayı adil ve hakkaniyetli kullanmadı. Doğayla iletişimimiz neredeyse koptu. Anlatılmaz ihtiraslarla dolu insan evladı  hoyratlığına hala devam ediyor. Haddi olmadığı halde elini her yere uzatıyor üstelik bilinçsizce. Sonucunda da  ruhen ve fiziken varlığına ciddi yaralar açıyor... Maalesef, bu yaralar özür dileyerek geçiştirilecek, hafifletilecek   türden değil. Ciddiye alınması gereken eko sistemle ancak, yıllar süren aksaklıklara dur deyip düzenleme yapmak mümkün diye düşünüyorum. Yani evrenin muazzam adaletiyle uyumlanmalıyız.

İşte bu noktada sağlıklı ve sürdürülebilir ekonomi yaratmak çok değerli.  Nitelikli bakış açısını bir çok noktada ihmal eder olduk. Boşvermişlik, ben tek başıma ne yapabilirimcilik gibi yorgun zihinlerin kaygıları etrafta kol geziyor. Hadi bakalım! uyanma vakti, tek tek, doğru neyse onu yaparak başlamalıyız. İstihdam sağlayacak şirketler kendini geliştirmiş yetkin kişilere daha da öncelikli davranarak, nepotizmi işletmeyecek. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kazanımlarını bilerek, kadın çalışan sayısını önemseyerek, kurumunda yer almasını sağlayacak. Hakkaniyetli ücret politikası izleyecek. Evet, bu genel kurallarla bir uyandırma  hatırlatması yapmak istedim.

Ayrıca kadın girişimcilerin pandemiden nasıl etkilendiğini de paylaşmak istiyorum. Girişimcilerin gelecek öngörülerini ve beklentilerini analiz eden önemli bir  rapor yayımlandı. Burada yer alan bir takım verilerden size aktarma yapacağım.

Bu çalışmayı TÜRKONFED Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu, Covid-19'un Kadın Girişimciliğine etkilerini anlamak amacıyla çevrim içi anket yoluyla, 198 kadın girişimcinin  katılımcıyla gerçekleştirmiş. 

Size, araştırma sonucunda öne çıkan bazı temel bulgulardan  alıntılar yapacağım;

• Katılımcıların %84,3’ü beklenen şekilde salgından olumsuz etkilendiklerini belirtmiş.

• Girişimciler, pandeminin kadınları daha fazla olumsuz etkilediğini düşünmekteler. Kadın girişimcilerin çalışanları arasında pandemiden çok olumsuz etkilenen kadınların oranı üçte ikiye yakın seyrederken, bu oran erkeklerde 45,5 olarak gözlemlenmiş.

• 2019 yılında cirosunun azaldığını beyan eden katılımcıların oranı %28 iken bu oran 2020 yılında %74’e yükselmiş ve cirosu azalanların oranı 2,5 katına çıkmıştır. Öte yandan cirosunun önceki yıla göre arttığını beyan edenlerin oranı ise 2019’dan 2020’ye gelindiğinde üçte iki oranında azalarak  maalesef %44’ten yaklaşık %15’e düşmüş.

• İşletme temsilcilerinin %69,7’si salgın başladığından bu yana faaliyetlerinin -geçici de olsa- durduğunu beyan etmişler. Süre olarak incelemede   işletmelerin yaklaşık yarısı (%46,4) 9-16 hafta arasında kapalı kaldıklarını beyan etmiş.

• Pandemi döneminde kadınların erkeklerden daha yoğun bir şekilde iş kaybı yaşadıkları görülmüş. Katılımcıların %43’ü kadın çalışan sayısının azaldığını söylerken bu oran erkek çalışanlar için %32’ olarak ortaya çıkmış.

• Pandemi döneminde uygulanan ekonomik destek veya teşvik paketleri hakkında katılımcıların %69’u “hiç yeterli değil” değerlendirmesinde bulunmuşlar.

• Bütün bu veriler ışığında kadın girişimciler için iş-yaşam dengesinin temelden etkilendiğini ve bu dalgalanmanın girişimcilerin psikolojik durumlarını da etkilediği anlaşılmaktadır.

• Kadın girişimcilerin bir yandan salgının kişisel ve psikolojik etkileriyle baş ederken öbür yandan işletmelerinin salgın sürecindeki yükünü taşımak zorunda kaldıkları söylenebilir. Bütün bu süreçlerin birbirine eklendiği bir ortamda kadın girişimcilerin personellerine zaman ayırmakta, onların hayatını kolaylaştıracak tedbirler almakta zorlandıkları anlaşılmaktadır. Bu yönüyle kadın girişimcilerin hem hükümet hem oda ve borsalar hem de sektörün paydaşları tarafından ayrıca desteklenmeleri gerektiği görülmektedir.

Bu aktarımlar ışığında görünen o ki kadınlar büyük bir çoğunlukla işlerini kaybettiler. Şu ya da bu şekilde işlerine devam edebilenler ise mutsuz ve yorgun çünkü ev içerisinde ki sorumlulukları da arttı. Maalesef erkekler bu koşullara etkin destek sunmadılar.  Bu süreçte verilen hibe ve teşviklerde kadın girişimciler tarafından yeterli bulunmadı. Çözüm önerilerinin de basın bülteniyle paylaşıldığı, TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın Komisyonu tarafından hazırlanan ve internet sitesinde yayımlanan bu raporu detaylı incelemenizi önemle öneririm. Bu çalışma için İDK Komisyonu’ na da teşekkür ederim. 

Kadın girişimcilerin ve çalışan kadınların, ekonomiye katkılarının olduğu kadar  toplumların şekillenmesinde de önemli görevleri  bulunmaktadır.

Dolayısıyla; mutlu ekonomi, mutlu aile, mutlu toplumlar yani mutlu yarınlar kadınların ekonomide desteklenmesiyle gerçekleşebilecektir. Çünkü ancak kadını önemseyen toplumlarda iş birliği ve gelişmeden söz edilebilir.