24 NİSAN 2024
BIST 100 9.680,71 % 0,37
DOLAR 32,516 % -0,10
EURO 34,788 % -0,22
ALTIN GR. 2.425,66 % -0,18
BRENT 87,590 % 0,01
BTC 66.375,06 % 0,03
Yazı Giriş: 30.11.2021 - 15:47 | Son Güncelleme: 30.11.2021 - 16:16

İşçinin iş kazası geçirdiği hallerde işverenin bildirim yükümlülüğü ve hukuki sürecin işletilmesi


İş kazası kavramı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından "kişinin çalışma hayatında 5510 sayılı Kanunda sayılan hallerden birinde meydana gelen ve sigortalıyı bedenen veya ruhen engelli hale getiren olay" olarak tanımlanmıştır.

Uygulamada ve Yargıtay nezdinde iş kazasının çok daha kapsamlı olduğunun kabul edilmesi gerektiği görüşü hakimdir. O halde işverenin iş kazasını doğru anlayabilmesi ve tespit edebilmesi için 5510 Sayılı Kanun uyarınca iş kazası tanımı yapma zarureti içerisindeyiz. 5510 Sayılı İş Kanunu madde 13 uyarınca "sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, 5510 Sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen “engelli hâle getiren” olay" iş kazası kapsamındadır. Bu hükme paralel olarak 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesi de iş kazasının, işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay olduğu belirtilmiştir. İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmakla yükümlüdür. Bunun yanında işveren, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar. Kimi hallerde işin nev'inden, işçinin/işverenin ihmalinden veya herhangi bir sebepten bir iş kazası meydana geldiği hallerde "işveren"in kanun nezdinde sorumluluğu başlar. Meydana gelen iş kazası/meslek hastalığı kapsamında işverenin yapmakla yükümlü olduğu eylem ve işlemler 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda sayılmıştır. Kanun amir hükmü uyarınca işveren; bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak, gerekli incelemeleri yapmak bunlar ile ilgili raporları düzenlemek yükümlülüğü altındadır.

İşveren, yaşanan iş kazasının niteliği ve oluş şekli gerektirdiği takdirde iş kazasına ilişkin kusur tespiti yaptırabilir. İşin yapılması sırasında meydana gelen iş kazasını işverenin Kanunda belirtilen süreler içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirmesi gerekir. Bu süre iş kazasından sonraki üç iş günüdür. Fakat işçi kaza geçirdiğinde işverenin olmadığı, işverenin derhal haberdar olamayacağı bir yerde bulunuyor ise Sosyal Güvenlik Kurumuna üç günlük bildirim süresi, işverenin kazayı öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirim her halükarda kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren bir aylık süre içerisinde yapılmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumuna süresi içerisinde iş kazası bildirimi yapılmaz ise, işveren idari para cezası yaptırımı ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Bildirim yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle verilecek idari para cezalarının tutarları 6331 Sayılı Kanun madde 26'da sayılmıştır. İşyerinde meydana gelen her kazada ölüm yahut yaralanma olmayabilir, kaza sebebiyle işyeri ekipmanları gibi bazı mallar da zarar görebilir. Yaralanma veya ölüme neden olmayan iş kazalarında iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan durumlarda işveren; çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olayları inceleyerek bunlar ile ilgili raporları düzenler. İşveren, gerekli kayıtları tutmadığı ve rapor düzenlemediği durumlarda da yine 6331 Sayılı Kanun uyarınca idari para cezası ile karşı karşıya kalacaktır.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nca işveren aleyhine idari para cezası düzenlenmesi
hallerinde idari para cezalarına karşı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102’nci maddesi uyarınca, tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde SGK’ya itiraz başvurusu yapılabilir. Anılan itirazın reddi durumunda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içerisinde yetkili idare mahkemesi nezdinde iptal davası açılabilir. Ancak yargı yolları genellikle uzun ve zorlu bir sürece girilmesine neden olur. Bu sebeple, işverenin kanundan doğan yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi gerekmektedir. İşverenin sahibi olduğu işyerinde ve/veya işin yapılması sırasında gerçekleşen kaza durumunu öğrenmesi itibariyle derhal Kuruma yazılı bildirimde bulunmalı ve kanuni yükümlülüğünü ifa ederek sonraki aşamalarda doğabilecek muhtemel sorumluluğunu bertaraf etmelidir. Aksi takdirde, iş kazası geçiren işçinin açacağı tazminat davasında işveren, "sorumlu işveren" sıfatı ile yargılanabilecektir.

Bizlerin arzusu elbetteki iş yerinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüm önlemlerin alınması ve herhangi bir şekilde iş kazasının yaşanmamasıdır. Ancak hayatın
olağan akışında bazen işverenlerin, çoğunlukla da işçinin ihmali dolayısıyla iş kazaları yaşanabilmektedir. İşverenin kendi kusurundan kaynaklanmayan iş kazalarından doğabilecek sorumluluğunu ortadan kaldırmak amacıyla iş kazasından haberdar olması ile yukarıda izah edilen hukuki prosedürü eksiksiz bir şekilde işletmesi ve ihmal etmemesi gerekmektedir. Sonraki süreçte aleyhine idari para cezası düzenlenen işverenin yargı yoluna başvuru hakkını kullanması gündeme gelecektir. Bu noktada, işverenin avukattan alacağı hukuki yardım ile sürecin yönetilmesi korunması gereken hukuki yarar ile olası bir hak kaybının önlenmesi açısından son derece faydalı olacaktır.


YORUMLAR

İşçinin iş kazası geçirdiği hallerde işverenin bildirim yükümlülüğü ve hukuki sürecin işletilmesi
yazısına yorum yapın
0 YORUM