Sular altındaki masal şehir: Halfeti

Şanlıurfa ve Gaziantep arasında, bir yandan etkileyici ve köklü bir yandan hüzünlü bir hikâyenin başkahramanı Halfeti’nin ilk izleri Romalılar döneminde atılıyor. 

 Fırat Nehri’nin doğu yakasında, ‘Ekamia’ adıyla kurulan günümüzün Halfeti şehrinde binlerce yıldır yaşam devam ediyor. 

Yavuz Sultan Selim hükümdarlığında Osmanlı topraklarına katılan Halfeti’de bir kültür mozaiği yatıyor.

Pencerelerinden sütunlarına, bahçelerinden duvarlarına kadar fark yaratan, büyüleyici bir mimari suların altında saklı.

Roma, Selçuklu ve Osmanlı izlerini taşıyan şehir 1996 yılında adını yüksek sesle duyurdu.  

2000 yılında büyük bir bölümü baraj suları altında kalan efsaneler şehrinin karada kalan bölümlerini ancak tekne yolculuğu ile gezmek mümkün.

Halfeti'de nergis çiçeği ile ilgili bir de efsane var. Efsane şöyle: "Bir zamanlar Rum Kale Beyi’nin Nergis adında bir oğlu varmış. Rum Kalesi’ndeki sekiz metrelik kuyuda kendini sürekli kendini seyreden Nergis, her kendi yansımasına bakışında görüntüsünü daha çok beğenir olmuş. Günlerden bir gün yine kendini seyretmek için suya eğildiğinde Fırat’ın soğuk sularında kaybolmuş. Nergis’in tam kaybolduğu noktada ise kimselerin o güne kadar görmediği güzellikte bir çiçek açmış… Adı da nergis olmuş."