Ezber bozan çağın yeni değerleri

Ezber bozan bir çağdayız. Bu çağın yeni dünya algısıyla şekillenen değişiminin, olumlu yönlerine de dikkat çekmek istiyorum.

Ayferi TUĞCU haber@referansturk.com

Ezber bozan bir çağdayız. Bu çağın yeni dünya algısıyla şekillenen değişiminin, olumlu yönlerine de dikkat çekmek istiyorum.

Geleceğin dokusunu doğru inşaa etmek  istiyorsak ilk yapmamız gerekenin bazı iradelerin, kişilerin, konformist yaklaşımlarıyla zedelediği kavramların, itibarlarının iadesinin sağlanmasına mutlaka hizmet etmek olmalı. Bazı nosyonların dokusuyla oynanmış ve sığ döngülere teslim edilmiş olduğunu düşünüyorum. Örneğin, ekonomide başarı, insan davranışlarını da kapsayacak bir sistemi inceleyen bilimken, sadece parası olanın başarılı olduğu düşünülen kült bir bakış açısıyla nasıl doğru yolu bulacağız?

Bugün, önemli bir yönderlik programında fikir alışverişinde bulunurken kendimi yine değer yaratmak, nitelik, içerik ve farkındalık gibi kavramları savunurken buldum.

Yatırımcı için her ne olursa olsun kar etmenin önceliklendiği sistemde ahlaki değerlerle de kar edilebileceği anlayışını benimseterek yüceltmeyi nasıl başaracağız? Bilginin, ahlakın, adaletin ve sevginin insan doğasında kıymetli bir ihtiyaç olduğunu anlatarak.

İspanyol romancı Miguel de Cervantes Saavedra 17. yüzyılda yazdığı Don Kişot adlı romanında olduğu gibi yel değirmenleriyle savaşma metaforunun aslında inancın için direnmen gerektiğinin göstergesi de değil mi?

Bıkmadan usanmadan anlatacağız. Çünkü yalnızca kar etmenin kutsallaştığı iş dünyasında sürdürülebilir kalkınma vicdan ve sağduyu olmadan mümkün değildir. İşte kadın lider tam olarak da bunların bütününü ifade eder, etmelidir. İnsana yakışır yaşam koşullarıyla, ekosistemiyle mutlu, refah, sevgi, umut, anlayış ve nezaketle yani yenilikçi bakış açısıyla dünyaya yön vermeye çalışmalıyız.

Tabi tüm bu kavramlar, kendi başlarına önemli olsa da aslında en büyük meydan okumanın bu bakış açısını zihinlere entegre edebilmekten geçtiği de çok açıktır.  Bir çok zaman yapılmış olsun diye yapılan, programların başarısız olduğuna şahit oluyoruz. Bu tuzağa düşmemek için kültür yapısında ciddi çalışmalar yapmak, yeri geldiğinde sembolik, yeri geldiğinde de stratejik hamlelerle, evrensel değerleri benimsetmek gerekiyor.

Yeni kuşakların bakış açılarında çevre, iklim, doğa, teknoloji, algoritmik düşünceler, mutlu olan ve mutlu eden yaşam alanlarınının öncelikleri var. Tıpkı kadınlar gibi iş dünyasında var olma süreçlerinin başından bu yana yenilikçi bakış açılarıyla hızla geleceği şekillendirmeye hazırlanıyorlar.

Bu noktada iş dünyasında kadının etkisinin  nereye gittiğini, rekabet avantajının ve değer vaatlerinin nasıl evrildiğini, iş yapma biçimlerinin ne yönde değiştiğini iyi gözlemlemek gerekmektedir.

Sözünü tutan, beyaz alanlar yaratan, pırıltılı zihinlerin öncülüğünün de bu nitelik üreten kadınlar arasından çıkacağına inanıyorum.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler ve kurumların içerisinde bulunan kadınların sadece eşitlik sürecine katkılarından bahsetmiyoruz misyon yüklenmelerinden bahsediyoruz.

İşte bu noktada; lider kadının, yaşanabilir bir gelecek için görev almış insan kaynağı olması gerektiğini düşünüyorum. Bulundukları ortamların dengeli, bilgili,  ışık yayan elçileri olan cesur, iyi yürekli kadınların, ekonomik değerlerin çerçevesini belirleyerek asıl misyonunu tamamlayacağına güveniyorum. Bu bizleri vahşi kapital düzenin ihtiraslarına boyun eğmekten de kurtaracaktır. 

Dünyanın beta halini yaşıyoruz. Yani pandemi sonrası kullanma kılavuzunun yeni kullanıcıları tarafından kullanılıp , eksikliklerinin, fazlalıklarının belirlenip geliştirmenin yapıldığı aşamadan bahsediyorum.

Öğrenme süreci hala devam ediyor. Bu devam sürecinin içerisine fırsat eşitliği, kadının iş, emek dünyasında ki yerini pekiştiren anlayışı benimseten çalışmalar yapmalıyız.

Bu çalışmaları şirketler, STK’lar, yerel yönetimler, merkezi yönetimler, sanat, kültür ve spor mecraları da dahil olmak üzere  koordine ederek toplumunun en küçük oluşumuna dahi anlatmalı ve benimsetmeliyiz.

Yaşanabilir bir dünya için;  aklı hür, vicdanı hür, üreten kadınların iş hayatında etkin yer alması ilk adım olacaktır.

Tüm yazılarını göster